Türklerle, Afrikalıların ilişkileri, Abbasilere dayandırılabilir. 19.yy’ da Osmanlı’nın Afrika’dan çekilmesiyle birlikte Afrika ile olan bağ zayıflasa da ilişkilerin devam etmediğini söyleyemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu yıllarda iç sorunlarıyla meşguldü fakat kendini dünyaya kapatmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, dekolonizasyonu desteklemiş, ayrıca “ Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesiyle dış politikada hareket etmiştir. Bu doğrultuda, Türkiye, ilk büyükelçiliğini 1925 yılında Mısır’da açmıştır. 1926 yılında ise Etiyopya’da ikinci büyükelçiliğini açmış, 1931 yılında faaliyete geçirmiştir. Türkiye, bağımsızlığını kazanan Afrika ülkeleriyle, diplomatik ve siyasi ilişkilerini cumhuriyetin bu ilk dönemlerinde başlatmıştır. 1923-1998 yılları incelendiğinde, Türkiye’nin başta 15 sonra da 12 Afrika ülkesinde büyükelçiliği bulunduğu gözlemlenmektedir. (Mısır-1925, Libya-1952, Fas-1957, Tunus-1957, Sudan-1957, Gana-1960, Nijerya-1962, Senegal-1963, Cezayir-1963, Kenya-1968, Kongo Demokratik-1976, Somali-1981, Tanzanya-1981, Güney Afrika Cum.-1994) (Daban,2021,ss.932). 2022 yılı itibariyle, Afrika’da bulunan büyükelçilik sayımız, 44’e yükselmiştir. Ayrıca, Ankara’da 38 Afrika ülkesinin büyükelçiliği bulunmaktadır (T.C. Dışişleri Bakanlığı). Afrika ile olan ilişkilerimizin, öncelikle siyasi otoritenin girişimleriyle başladığını görmekteyiz.
Türkiye’nin Afrika’ya yönelik kapsamlı olarak düzenlenen ilk açılımı 1998 “Afrika’ya Açılım Eylem” Planıdır. Bu plan; kamu-özel sektör yetkilileri, düşünce kuruluşları, basın mensupları ve Afrika’daki büyükelçilerimizin katılımıyla, detaylı olarak hazırlanmıştır. Birkaç önemli maddesine değinecek olursak; Afrika ülkeleri ile temsil düzeyi yüksek karşılıklı ziyaretler yapılması, Afrika’da bulunan büyükelçiliklerimizin sayısının artırılması, Afrikalı öğrencilere tahsis edilen bursların artırılması ve şartlarının iyileştirilmesi, üniversiteler ve düşünce kuruluşlarının temaslarının yoğunlaştırılması. Bu eylem planı sonrasında Afrika ülkelerinin Türkiye ziyaretlerinde de artış olmuştur. Fakat Türkiye’de yaşanan problemler nedeniyle bu plan uygulamada eksik kalmıştır (Ermağan,2019,ss.378-394). Türkiye’nin 1998’e kadar Afrika ile olan bağlarını güçlendirme konusunda geç kaldığını söyleyebiliriz. Yani 1998’den önce bu çalışmaların başlatılması gerekirdi.
Türkiye’de yaşanan hükümet değişikliği sonrasında Türk dış politikasında Afrika önemli bir yer edinmeye başlamıştır. Bu bağlamda Türkiye 2005 yılını “Afrika Yılı” olarak ilan etmiştir. Buna karşılık Afrika Birliği de Türkiye’yi gözlemci üye olarak ilan etmiştir. Ayrıca 2008 yılında Afrika Birliği Türkiye’yi “Stratejik Ortak” ilan etmiştir. Devam eden süreçte, 18-21 Ağustos 2008 yılında İstanbul’da Birinci Türkiye- Afrika İşbirliği Zirvesi düzenlenmiştir. Zirve, “Ortak Bir Gelecek için İşbirliği ve Dayanışma” ana temasıyla toplanmış ve 49 Afrika ülkesi farklı düzeylerde temsilci göndererek katılmıştır. Zirve sonunda, “İstanbul Deklarasyonu” ve “ Türkiye- Afrika Ortaklığı için İşbirliği Çerçevesi” adlı iki belge oybirliği ile kabul edilmiştir. Belgelerde; Çerçevede İşbirliği, Sağlıkta İşbirliği, Ticaret ve Yatırım, Kültür Turizm ve Eğitimde İşbirliği, Medya, Enformasyon ve İletişim Teknolojisinde İşbirliği gibi kararlar alınmıştır. İkinci Zirve, 19-21 Kasım 2014 tarihleri arasında Ekvator Ginesi’nin başkenti Malabo’da toplanmıştır. Zirve sonunda “2015-2019 Ortak Uygulama Planı” belgesi kabul edilmiştir. Bu çerçevede Türkiye- Afrika ülkeleri arasında gerçekleşecek olan projelerin beş yıllık planı oluşturulmuştur. Türkiye’nin Afrika Politikası; Kırsal Ekonomi ve Tarımı canlandırmak, Teknoloji Transferini oluşturmak, Barış ve Güvenlik Konusunda işbirliği sağlamak, Afrika Birliği ile her beş yılda bir Zirve toplantılarını gerçekleştirmek gibi başlıklarda oluşturulmuştur (Daban,2021,ss.925-944).
Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi, 16-18 Aralık 2021 tarihinde İstanbul’da, “Birlikte Kalkınma ve Refah için Güçlendirilmiş Ortaklık” temasıyla 38 Afrika ülkesinin temsiliyle gerçekleşmiştir (TC.Dışişleri Bakanlığı). Zirvede “2022-2026 Ortak Eylem Planı” belgesi kabul edilip, Türkiy- Afrika ilişkilerinin beş yıllık çerçevesi çizilmiştir. Belgede beş stratejik işbirliği alanı belirlenmiştir. Bunlar; Barış, Güvenlik ve Yönetişim, Ticaret, Yatırım ve Sanayi, Eğitim, Bilgi ve İletişim Teknolojileri becerileri, Gençlik ve Kadın Gelişimi, Altyapı Geliştirme ve Tarım Dayanıklı Sağlık Sistemlerinin Teşvik Edilmesi. Ayrıca zirvede Ticaret Bakanlığı ile Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı Genel Sekreterliği arasında mutabakat zaptı imzalanmış ve sağlık alanında ortak deklarasyon kabul edilmiştir. Dördüncü zirvenin de Afrika’da yapılacağı kararlaştırılmıştır (Tepebaş,2021).
Türkiye- Afrika ilişkileri, Türkiye’nin yumuşak gücü bağlamında büyükelçiliklerin yanında TİKA, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları gibi kurumların faaliyetleri ile sürdürülmektedir. Son olarak 31 Mart’ta lansmanı yapılan ve dört dilde (ingilizce,fransızca, hausa,swahili) yayın yapacak olan TRT Afrika, “Olduğu Gibi Afrika” mottosu ile yayın hayatına başladı (Kavak,2023). Bunun yanında devletin mekanizması dışında kalan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) gibi sivil toplum kuruluşları ve Türk iş insanları ilişkileri geliştirecek faaliyetler göstermektedir (Kavak, 2023, ss.222-256). Ayrıca Afrika kıtası ile olan ekonomik hacmimiz dolar bazından, 2021 yılının sonuyla birlikte 34,5 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır (TC. Dışişleri Bakanlığı). Son zirvede Türkiye, Afrika ile olan ekonomik hacmini 50 milyar dolara yükseltme hedefinin olduğunu açıklamıştır.
Türkiye’nin Afrika politikalarının başlangıcı yumuşak güç pergelinde ilerlese de özellikle Libya’daki olaylardan sonra, yumuşak güç, güvenlik eksenli olarak sert güce doğru kaymaktadır. Burada Afrikalı liderlerin istekleri göz önünde tutulmaktadır (İpek, 2021, Medyascope). Türkiye’nin Afrika ülkeleri üzerindeki imajı olumlu bir çizgide ilerliyor. Türkiye, Afrika’da en faydalı partner ülkeler arasında Çin, ABD, Kanada, Almanya ve Japonya’dan sonra 6. sırada yer almaktadır (Kavak, 2023, ss.222-256). Türkiye’nin Afrika ülkelerine karşı samimi tutumu, eşit ortaklar bakış açısı ve kazan-kazan ilkesi ile hareket etmesi, Afrika ülkelerine karşı güven veren ülke konumuna gelmesini sağladı.
Eda Nur YILDIZ
KAYNAKÇA
- Daban,Cihan. “21. YÜZYILDA TÜRKİYE’NİN AFRİKA ÜLKELERİ İLE SİYASİ VE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ” ASBİ Abant Sosyal Bilimler Dergisi, 2021, Cilt: 21, Sayı: 3/Güz: 925-944.
- Dışişleri Bakanlığı. “ TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİ”, Erişim: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-afrika-iliskileri.tr.mfa
- Ermağan, İsmail,ed. “DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA 1 “ Ankara:Nobel Yayın,2019, 2.Basım
- Tepebaş,Ufuk. “3. Türkiye – Afrika Ortaklık Zirvesi’nin Ardından” Erişim: https://tasam.org/tr-TR/Icerik/67997/3_turkiye_%E2%80%93_afrika_ortaklik _zirvesinin_ardindan
- Kavak,Gökhan. “ TRT Afrika Tüm Kıtaya Hitap Etmeyi Hedefliyor” Erişim: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/trt-afrika-tum-kitaya-hitap-etmeyi-hedefliyor/2860978
- İpek,Volkan. “Türkiye’nin Afrika politikası, Afrika’da Türkiye algısı” Medyascope. Erişim: https://www.youtube.com/watch?v=FdPsMr_A2p4&t=4s
Comments