15 Kasım’da Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, Birleşik Krallık hükümetinin Ruanda’ya sığınmacı gönderme stratejisinin yasadışı olduğunu ilan eden tarihi bir karara imza attı.
Bu karar, hukuki ve siyasi çevrelerde yankı bulurken, Ruanda’dan da hızlı bir tepki alarak, anlaşmazlık ve potansiyel diplomatik yansımalara ilişkin bir anlatı biçimlendirdi.
Ruanda Hükümeti Sözcü Yardımcısı Alain Mukurariranda, Ruanda’nın mahkeme kararlarına saygı gösterme taahhüdünü dile getirdi ancak anlaşmazlık ihtimalini de ortaya koydu. Birleşik Krallık yargısının Ruanda’nın güvenlik koşullarına ilişkin anlayışını sorgulayan Mukurariranda, böyle bir karar vermeden önce Ruanda’da yapılacak soruşturmanın daha uygun olacağını öne sürdü. Mukurariranda, Ruanda’nın mahkemenin duruşmasına katılması için davet edilmediğinin altını çizerek prosedüre ilişkin adil olup olmadığı konusunda soru işaretleri yarattı.
Ruanda’da avukatlık ve siyasi analistlik yapan Jean-Baptiste Gasominari, Yüksek Mahkeme’nin kararına cevaben, Ruanda’nın uluslararası imajı üzerindeki potansiyel etkisine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Gasominari, bir ülkeden çıkan kararın başka bir ülkenin itibarını önemli ölçüde zedeleyebileceği fikrini reddetti. Fiziksel ve kültürel uzaklıkları göz önüne alındığında, Birleşik Krallık mahkemelerinin Ruanda’nın durumuna ilişkin incelikli bir anlayıştan yoksun olabileceğini vurguladı. Gasominari mahkeme kararını daha uzun bir sürecin adımı olarak değerlendirdi ve Birleşik Krallık ile Ruanda arasında işbirliğinin devam edeceğini öngördü.
Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak ise Yüksek Mahkeme’nin kararından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirerek Birleşik Krallık’a yasadışı göç konusunun ele alınmasında “Ruanda politikasının” önemini vurguladı. İki ülke arasındaki anlaşmazlık, göç ve iltica yönetimindeki ortaklıklarının geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.
Buna karşılık Ruanda, bağlayıcı bir anlaşma yapılması konusunda Birleşik Krallık ile birlikte çalışma taahhüdünü ortaya koydu. Amaç, ortaklığın başarısı için gerekli olan mevcut garantileri güçlendirmektir. Bu diplomatik yaklaşım, Ruanda’nın göç stratejisinin yasallığı ve güvenliğine ilişkin endişeleri ele alırken Birleşik Krallık ile ilişkilerini korumaya istekli olduğunu göstermektedir.
Comments