İngiltere Parlamentosu’nun, sığınmacıların Doğu Afrika ülkesine sınır dışı edilmesinin önünü açan tartışmalı Ruanda Yasa Tasarısını onaylamasının ardından BM liderleri, tasarının küresel sorumluluk paylaşımı, insan hakları ve mültecilerin korunması üzerinde yaratacağı “zararlı etki” konusunda endişelerini dile getirdi.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk yaptıkları ortak açıklamada, Birleşik Krallık hükümetini sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planını yeniden gözden geçirmeye ve bunun yerine uluslararası işbirliği ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı temelinde düzensiz mülteci ve göçmen akışını ele almak için pratik tedbirler almaya çağırdı.

Grandi, mültecilerin korunmasının sadece kriz bölgelerine komşu olan ülkelerin değil tüm ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmesini gerektirdiğinin altını çizerek, “Yeni mevzuat, İngiltere’nin Mülteci Sözleşmesi’ni ihlal ederek ihtiyaç sahiplerine sığınma sağlama geleneğinden bir adım daha uzaklaştığını gösteriyor” dedi.

Grandi, “Bu düzenleme, mültecilerin korunmasına ilişkin sorumluluğu kaydırmayı amaçlamakta, uluslararası işbirliğini baltalamakta ve endişe verici bir küresel emsal oluşturmaktadır” dedi.

‘Pratik işbirliği’

BM liderleri, mülteci ve göçmenlerin düzensiz hareketlerinin yarattığı zorlukları kabul etmekle birlikte, mevzuatın Birleşik Krallık-Ruanda Sığınma Ortaklığı kapsamında transferleri, bireysel durumları veya koruma risklerini sınırlı bir şekilde dikkate alarak kolaylaştıracağı yönündeki “ciddi endişelerini” dile getirdiler.

Liderler, Birleşik Krallık’ı mülteci ve göçmenlerin kullandığı güzergâhlar üzerindeki ülkelerle pratik işbirliğini sürdürmeye, korumayı güçlendirmeye ve korumaya giden güvenli ve düzenli yolların genişletilmesini de içeren gerçek alternatifler sunmaya çağırdı.

Turk, “Mültecilere yönelik sorumluluğu kaydırarak, Birleşik Krallık mahkemelerinin sınır dışı kararlarını inceleme kabiliyetini azaltarak, Birleşik Krallık’ta yasal yollara erişimi kısıtlayarak ve belirli bir grup insan için ulusal ve uluslararası insan hakları korumalarının kapsamını sınırlayarak, bu yeni mevzuat Birleşik Krallık’ta hukukun üstünlüğünü ciddi şekilde engellemekte ve küresel olarak tehlikeli bir emsal teşkil etmektedir” dedi.

Türk sözlerini şöyle sürdürdü: “Koruma arayan mülteci ve göçmenlerin insan hakları ve onurlarının korunması açısından, Birleşik Krallık’tan tüm sınır dışı işlemlerinin, uluslararası insan hakları ve mülteci hukuku ile tam bir uyum içinde, bu kişilerin özel durumlarının değerlendirilmesinin ardından gerçekleştirilmesi kritik önem taşımaktadır.”

Uluslararası eleştiriler

İngiliz hükümetinin Ruanda’nın Güvenliği Yasa Tasarısı Pazartesi günü geç saatlerde parlamentodan geçtikten sonra yasalaşacak.

Tasarı, hükümetin sığınmacıları Ruanda’ya göndermeye yönelik ilk planının hukuka aykırı olduğuna hükmeden Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi’nin endişelerini gidermeyi amaçlıyor.

Tasarı, yargıçları Ruanda’yı güvenli bir ülke olarak görmeye zorluyor ve bakanlara İnsan Hakları Yasası’nın bazı bölümlerini göz ardı etme yetkisi veriyor.

Ruanda planı, uluslararası eleştirilere ve Birleşik Krallık genelinde kitlesel protestolara yol açtığı için hükümetin göç politikasının en tartışmalı planlarından biri olmuştu.

Geçen yıl Ocak ayında Sunak, 2022 yılında 45,000’den fazla göçmenin bu yolla Birleşik Krallık’a ulaşması nedeniyle, düzensiz göçmenlerin Manş Denizi üzerinden küçük teknelerle geçişleriyle mücadele etmenin hükümetinin beş önceliği arasında olduğunu söyledi.

KAYNAK: AA

Güney Afrika, Gazze’de ortaya çıkarılan toplu mezarların ardından soruşturma çağrısında bulundu

Previous article

Tunus, Cezayir ve Libya bölgesel ittifak kurmayı planlıyor

Next article

Comments

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir